Kompleks işleme ve doğru CAM yardımıyla yaşam kalitelerinin geliştirilmesi.
Daha iyi bir dünyanın işlenmesi oldukça zorlu bir iş, ancak birilerinin bunu yapması gerekiyor.
Memnuniyet hissinin gittikçe kısa sürdüğü ve tüketimin gittikçe arttığı dünyamızda, kullandığımız hemen her şeyin herhangi bir zamanda, bir yerlerde birileri tarafından üretilmiş olduğu gerçeğini unutmak kolay.
Bu örnekte bahsi geçen kişiler Paul McAllister ve Orchid MACDEE’deki ekibi. Mekan Chelsea, Mich. Zaman ise sürekli daha verimli olmanın yollarının arandığı günümüz.
İnsanların daha iyi bir yaşam sürmesi amacını benimseyen 35 yıllık şirket Orchid Orthopedic Solutions beş teknoloji (tasarım, dövme, işleme, plastikler ve kaplamalar) üzerinde uzmanlaşan sekiz farklı kısımdan oluşuyor
Orchid MACDEE plastik bölümü, polieter eter keton, PEEK, UUHMWPE, polimetil metakrilat ya da PMMA gibi medikal ölçekli plastiklerden hassas işlenmiş ve enjeksiyonla kalıplanmış parçalar üretebilmek için 54 adet torna, freze ve tel EDM makinesinden oluşan sistemleri kullanıyor.
Orchid MACDEE’de üretilen parçalar basit geometrilerden çok kompleks geometrilere çeşitlilik gösterebiliyor ve genellikle çok iyi yüzey özellikleri ve düşük tolerans değerleri gerektiriyor.
Bu parçaların birçoğunun son kullanım yerlerinin insan vücudu içerisinde olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda sıkı gereksinimler daha fazla anlam ifade ediyor.
Orchid MACDEE Mühendislik Müdürü McAllister şirketin yaşam kalitesinin geliştirilmesi yaklaşımına katılıyor ve oyunun en üst kademesinde yer alıyor.
Üretim endüstrisinin 20 yıllık bir emektarı olan McAllister geçmişin ve günümüzün verilerinden yola çıkarak işleme konusundaki potansiyel gelecek ile ilgili tahminlerde bulunabiliyor.
McAllister, “Üretim endüstrisinin tamamı oldukça rekabetçi bir ortamda bulunuyor. Mevcut teknolojinin üst noktalarında bulunabilmek, müşterilerin isteklerine yanıt verebilmek ve rekabet ortamına dahil olmak artık her zamankinden daha kritik bir gereksinim.” şeklinde belirtiyor.
MACDEE, bu ürün ve servislerin teslimatlarının tamamlanması için son model makine takımlarının avantajlarından faydalanarak yeni teknolojilere paralel hareket ediyor. Şirket bu noktada işleme uygulamalarındaki en önemli payın doğru makine takımı ve yazılım uyumunun sağlanması aşamasına ait olduğunu belirtiyor.
Şirket yeni aldıkları Nakamura-Tome WT-300 torna merkezinin eski yazılım ile birlikte olması gereken verimlilikte çalışmadığını gördüklerinde MACDEE, doğru NC kodlarını üretecek ve yatırımın en verimli şekilde kulllanılmasına olanak sağlayacak yeni bir çözüm için Pazar araştırmasına gitti.
Bu araştırma sonucunda alınan Nakamura-Tome çift milli, çift taretli, 4 eksenli eş zamanlı işleme olanaklarına sahip tornalama merkezini çalıştırmak için DP Technology Corp. tarafından geliştirilen ESPRIT® CAM yazılımının seçilmesine karar verildi. ESPRIT, çoklu görev ve çok fonksiyonlu CNC makine takımları için özel olarak tasarlanmış entegre bir programlama ortamı sağlayan saygın bir yazılım olarak bilinmektedir.
McAllister, “Üretim endüstrisinin tamamı oldukça rekabetçi bir ortamda bulunuyor. Mevcut teknolojinin üst noktalarında bulunabilmek, müşterilerin isteklerine yanıt verebilmek ve rekabet ortamına dahil olmak artık her zamankinden daha kritik bir gereksinim.”
“İyi parçalar üretmek için işleme tekniklerini geliştirmemiz ve aynı zamanda istenilen hedeflere ulaşılması için çevrim sürelerini azaltmamız gerekiyordu. ESPRIT’in özellik tabanlı programlama olanakları prosesin parçaların farklı boyutları için uygulanması konusunda yardımcı oluyordu.”
McAllister, “Elimizdeki CAM yazılımının tam olarak desteklemediği bu makine bizim ESPRIT CAM yazılımı satın almamıza neden olmuştur.” şeklinde belirtiyor.
MACDEE’nin ESPRIT’i satın almasına yol açan olaylar zinciri genel anlamda endüstrinin değişen işleme gereksinimlerine bağlı olarak gelişmiştir.
Aslına bakıldığında durum gerçekten basit: Parçalar her geçen gün daha kompleks hala geliyor, akabinde onları üreten makineler de. Komplike yazılımlar da makine takımlarının komplekslik gereksinimlerine karşılık veriyor.
McAllister, “Kendi pazarımızda uzman olarak nitelendirilmemize rağmen sırtımızı geriye yaslayıp itibarımıza güvenemiyoruz. Diğerlerinin üzerinde yer alabilmek için var olan bilgi ve uzmanlıklarımızın üzerine sürekli yeni şeyler koymamız gerekiyor.” şeklinde ifade ediyor.
MACDEE, ESPRIT’in olanaklarını test etmek için tedarikçisine programlanmak üzere zamanlanmış bir parça dosyası gönderdi. Program Nakamura-Tome torna merkezi için yazıldı ve parçayı “açık uç” ile yönlendirdi.
Makine sonrasında parçayı, dış çap ve yüzeyin tamamlandığı sol mile aktardı. McAllister, “Bu parça 3D yüzey işleme gerektiren bazı yüzeylerin karışımına sahipti. Paçanın işlenmesi için aynı zamanda 4 eksenli eş zamanlı işleme ve y ekseninde frezeleme gerekiyordu. Bu test parçası makinenin tüm olanaklarının hepsini test etme olanağı sağlaması amacıyla yapılandırılmıştı ve ESPRIT’in değerlendirilmesi için mükemmel bir aşama oldu.” şeklinde ifade ediyor.
Şirket ESPRIT’i 2009 yılının son aylarında satın aldı ve bu zaman yeni yazılımın olanaklarını atölyede test etmek istemelerinden çok da önce değildi.
McAllister, “Biraz kompleks olan yeni bir iş almıştık ve bu işin tamamlanması için Nakamura-Tome torna merkezinin sahip olduğu tüm olanakları kullanmamız gerekiyordu. Makineyi öncelikle eski yazılımımızı kullanarak programladık ancak CNC programlama için gerekli süre olması gereğinden çok fazlaydı.” şeklinde belirtiyor.
Çoklu eksenlerdeki kesim uygulamalarının koordinasyonları ve çoklu taretler çevrim süreleri ve daha da önemlisi makinede hareket halinde olan parçaların çarpışmasını engellemek için belirlenmesi gereken önemli noktalardı. ESPRIT’in en kuvvetli olduğu yanlarından biri programın programlama süresini kısaltma ve işleme süresini optimize etmek için torna freze uygulamalarını taretler ve eksenler arasında senkronize etmesi.
McAllister’ın ifade ettiği gibi, parçanın işlenmesi bir wiffle topun ya da bunu yarısının işlenmesi kadar kolay bir uygulama değil.
“İyi parçalar üretmek için işleme tekniklerini geliştirmemiz ve aynı zamanda istenilen hedeflere ulaşılması için çevrim sürelerini azaltmamız gerekiyordu. ESPRIT’in özellik tabanlı programlama olanakları prosesin parçaların farklı boyutları için uygulanması konusunda yardımcı oluyordu.”
McAllister ve ekibi aynı zamanda ESPRIT’in ilk gerçek test aşamasında da oldukça memnun kaldı çünkü bu testte proses geliştirme sürecinin mevcut olanın yaklaşık olarak üçte birine düştüğünü çok kısa sürede görme fırsatı buldular.
İnsanların daha iyi bir hayat yaşaması için yeni olanaklar sağlanması görevini benimseyen Orchid MACDEE CNC programcısı Jessy Schlabach üretim sihri üzerinde çalışıyor.
ESPRIT test parçası 3D yüzey işleme gerektiren bazı yüzeylerin karışımına sahipti. Paçanın işlenmesi için aynı zamanda 4 eksenli eş zamanlı işleme ve y ekseninde frezeleme gerekiyordu. Bu test parçası makinenin tüm olanaklarının hepsini test etme olanağı sağlaması amacıyla yapılandırılmıştı ve ESPRIT’in değerlendirilmesi için mükemmel bir aşama oldu.” şeklinde ifade ediyor.
McAllister, ESPRIT’in kullanımının kolay olması ve üretim prosesini yola sokma konusundaki becerisininin nedenlerini operasyon yönetimi, hatasız simülasyon olanakları ve tüm programları senkronizasyon ve bekleme kodları ile erteleme imkanlarına bağlıyor.
McAllister tarafından da açıklandığı gibi senkronizasyon ve bekleme kodları çift eksen ve taretleri çift bir kontrolör ile koordine etmek için kullanılıyor. Bu noktada kodlar makinenin takımları ve bileşenlerinin birlikte çalışması için kullanılıyor.
“Bu özel makine - Nakamura-Tome - iki tane CNC’li tornaya sahip olmak ve bu bir CNC frezesinin makine ile kombine çalışması gibi. Doğru senkronizasyon ve bekleme kodları çoklu uygulamaların eş zamanlı yürütülmesi halinde makinedeki çarpışmaları engelliyor ve operasyon yönetimi sayesinde bu kodların ve senkronizasyonun belirlenmesi oldukça kolay sağlanıyor. Sonrasında simülasyonun yürütülmesi ile uygulamaların sırasını kolaylıkla doğrulayabiliyoruz.”
Tüm bunların ardından komplike bir makine takımı ile CAM yazılımının birlikte kullanılması, olanakların maksimum şekilde kullanılması durumunun çok da zor olmadığını görmüş oluyoruz.
McAllister, “Satın alma aşamasının öncesinde çok farklı zorlayıcı kriterlerimiz vardı, ESPRIT ile şimdiye kadar gerek duyduğumuz her şeyi gerçekleştirme olanağı bulduk.” şeklinde ifade ediyor.
Üretim endüstrisi ve geniş çapta düşündüğümüzde tüm dünyanın gelişim göstermeye devam etmesiyle birlikte makine takımları ve yazılımların da geliştirilmesi de bunlara bağlı olarak devam edecek.
Son olarak, daha iyi yaşamlar için fırsatlar sağlama fikrinin kolay kolay ortadan kalkmayacak bir yaklaşım olduğunu söylemek doğru olacaktır.