Bu sene 50.yılını kutlayan simülasyon ve analiz yazılımları firması MSC Software Başkanı ve CEO’su Dominic Galello ile firmanın Türkiye’deki tek yetkili temsilcisi Eksen Mühendislik’in düzenlediği MSC Software Türkiye Kullanıcı Konferansı 2013’te MSC’nin Türkiye pazarındaki mevcut konumu ve bu pazarda gelecekteki konumu hakkında değerlendirmeler yaptık.
Lütfen Kendinizi Kısaca Tanıtır Mısınız?
Tabii ki. Ben Dominic Gallello, MSC Software Başkanı ve CEO’suyum. Son üç buçuk yıldır MSC Software’ı yönetmekteyim. Bundan önce de Avrupa’da GrapherSoft, San Francisco’da Macromedia ve California’da Autodesk firmalarında Ürün Geliştirme Yöneticiliği ve CEO’luk yaptım.
Şirketin yaklaşık 50 yıllık bir geçmişi mevcut.1952’de NASA’nın Ay hakkındaki araştırmalarından sonra bugün gelinen noktayı ne şekilde açıklayabilirsiniz?
MSC Sofware’in son 50 yıldaki faaliyetlerini “öncülük” kelimesiyle açıklayabilirim. MSC her zaman öncülük eden bir şirket olmuştur. Ay ile ilgili çalışmalar da bunun ilkiydi. Bunun nedenlerinden biri de çok geniş bir müşteri kitlemizin olmasıdır. Airbus ve Boeing ya da Toyota ve BMW. Bu şirketler, her zaman bir sonraki simülasyon seviyesine ihtiyaç duyuyorlar. Bu nedenle, bizler de onlara yenilikler getirmek için ortaklıklar yürütüyoruz. Bu da şirketin öncülük etmesinin nedenlerinden biridir.
2009 yılından beri MSC Software’in başındaki kişisiniz. Bu zamandan beri şirketi değiştirmek ve ürünleri yönetmek için ne gibi faaliyetler yürüttünüz?
Şirketle alakalı yapmaya çalıştığımız bir takım şeyler oldu. Bunların ilki ve en önemlisi insanları canlandırmaktır. Apollo ve NASA çalışmaları gibi şirketin tarihinde çok önemli olan bazı çalışmaları tekrar hatırlatarak çalışanların şirketlerinin yaptıkları ile gurur duymalarını sağlamaya çalıştık. İkinci olarak yaptığım şey ise, hiç vakit kaybetmeden ürünlerimizle ilgili üç yıllık bir yol haritası yapmak ve bunu müşterilerimize sunmak oldu. Zira o zamanlar müşterilerimizin beklentilerini saptamak amacıyla onlarla iletişim kurmakta çok başarılı değildik. Bunun üzerine de anlaşılabilir bir strateji üzerinde çalışmaya başladık.
Yani baktığımızda, bir yandan müşterilerimizle diğer yandan da çalışanlarımızla iletişimde olmak gerçekten çok önemliydi. Yaptığım son şey ise müşterilerimize değer kazandırmadığını düşündüğüm alanlarda maliyetleri düşürmek, öte taraftan da yenilik getiren ve müşteri gereksinimlerini karşılayan alanlarda ise yatırımlarımızı gözle görülür şekilde arttırmak oldu. Yani, şimdi temelde müşterilerimizin kullanmakta olduğu ürünleri yeniden canlandırdık, ki bu çok önemlidir. Aynı zamanda gelecek kuşak teknolojileri de geliştirmeye devam ediyoruz. Bu tarz konferanslarda da bu teknolojileri insanlarla paylaştıklarımızda onlardan muhteşem dönüşler alıyoruz.
50. Yılınız için ne gibi değişikliklerdüşünüyorsunuz? Oyunları değiştiren teknoloji adı altında yeni bir proje üzerinde çalışıyor ve bu kullanıcı konferanslarında da lansmanını yapıyorsunuz. Lanse edilen projeler hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Oyunları değiştiren teknolojiden kastımız şuydu. Halihazırda sanayide, simülasyonda standart olarak kullanılan yazılımlar ya 30 ya 40 yıllık çalışmalar. 30 ya da 40 yıldır devam eden süreçler. Biz bu süreci değiştirmek istiyoruz. Verimliliği gözle görülür bir oranda arttırmak ve önemli ölçüde kolaylaştırmak istiyoruz ki öğrenciler bile yazılımları edinip simülasyonlar konusunda bir başlarına kendilerini geliştirebilsinler. Günümüzün bilgisayar standartlarını, yüksek kapasiteli bilgisayarları avantaj olarak kullanabilen bir sistem yaratmak istiyoruz. Bütün bunları başarmak istediğimiz bir proje halinde görüyoruz. Söylediğimiz şeylerden biri, her bir mühendisin şimdi olduğundan beş misli daha verimli hale gelebilmesini arzuluyoruz.
Bugün görüyoruz ki kişisel bir iş üzerinde çalışan bir mühendis, halihazırdaki beta aşamasında bile tam yirmi beş kat daha verimli çalışabiliyor. İkinci olarak da biliyorsunuz ki bizim müşterilerimiz üreticilerdir ve araba, uçak ya da tüketici malları gibi şeyler üretmektedir ve bunların hepsi aslında bir bütünü oluşturmaktadır. Bugünün simülasyonları aslında bu çalışmalara çok zayıf bir ölçüde katkıda bulunabilmektedir. Simülasyon alanına ilk kez girdiğimde biraz şaşırmıştım açıkçası. Biz bu süreçleri çok önemli ölçüde kolaylaştırmak niyetindeyiz. Böylelikle müşterilerimize daha fazla katkı sağlayabiliriz. Bence müşterileriniz, montajların tasarlanması sırasında kaybedecek zamanları olmadığından, simülasyon sonucu “en iyi” cevabı alamamaktadırlar. Sadece kabul edilebilir, “yeterli” bir cevap almaktadırlar. Bizim yapmak istediğimiz, müşterilerimizin bu simülasyonlarla bir çok değişiklik yapabilmesi, bir çok deneme analizi gerçekleştirebilmesi ve bu süreci kolaylaştırabilmektir.
Bir şirket içinde bunu yapmak zordur ve biz bunu geliştireceğiz. Ancak daha zor olan ise başka bir konudur. Örneğin araba ya da uçak şirketleri birçok tedarikçiyle çalışmaktadır. Bu tedarikçiler bir simülasyon modellemelerini OEM’lerle paylaşmaktan çekinmektedirler. Çünkü bu bilgi onların mallarıdır ve bu sırrı üreticilerle paylaşmak istemezler. Bu sebeple şöyle bir ortam yaratmak peşindeyiz: Sistemi, diyelim ki bir arabayı etkileyecek bir modelleme paylaşılabilecek, ancak tedarikçinin paylaşmak istemediği bilgi sır olarak kalabilecektir. Aynı şekilde, sistem modellemeleri tedarikçiye gidebilecektir. Bunun beraberinde getireceği bir çok şey vardır: bir kere üretim çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilecek ve bu da, herhangi bir “yeterli” cevabın değil “en iyi” cevabın sağlanmasını beraberinde getirecektir.
MSC’nin Türkiye pazarındaki mevcut konumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrıca MSC’nin bu pazarda gelecekteki konumu hakkında ne planlıyorsunuz?
Türkiye’de oldukça uzun bir geçmişimiz olduğunu ve buradaki ortağımızın özellikle müşterilerle kurulan ilişkiler bakımından çok önemli işlere imza attığını söyleyebilirim. Uçak – uzay ve havacılık sektöründe her zaman iyi bir durumda olduk. Otomotiv sektöründe de önemli işler gerçekleştiriyoruz. Tüketici malları sektöründeki durumumuz belki çok güçlü olmayabilir ancak güçlendirmek adına bazı şirketlerle bazı teknolojiler elde etme konusunda yol aldık (FFT ve e-Xstream Engineering, MSC Software bünyesine dahil edildi.).
Özellikle, bildiğiniz gibi akustik simülasyonlar ve gürültü (Actran: Akustik analiz yazılımı ve FFT ürünüdür.), tüketici malları sektöründe her zaman önemli bir unsurdur. Plastik, güçlendirilmiş plastik veya karbon fiber gibi kompozit malzemelerin modellenmesi (Digimat: Kompozit malzeme modelleme yazılımı ve e-Xstream Engineering ürünüdür.) de tüketici malları sektörü için önemli bir iş alanıdır. Özetle, havacılık ve otomotiv sektörünü, gelecek kuşak teknolojileri bugüne kadar ortaya çıkarttığımız gibi, yeni bir yolculuğa çıkartmak peşindeyiz. Tüketici ürünleri pazarında ise sanırım yeterince bilindik bir şirket değiliz ancak bu alandaki şirketlere çözümler sağlayacak bir durumda olduğumuzu düşünüyoruz.
Bugün gerçekleştirilen toplantıdan memnun kaldınız mı? Katılımcılar ve sunumlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kesinlikle toplantıdan, organizasyondan ve müşterimizin ilgisinden son derece memnun kaldım. Gerçekten çok iyi soruların geldiğini gördüm. Bu sorular ortaya koyuyor ki müşterilerimizin ürünlerden ve şirketimizden son derece memnunlar.
Çok teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz başka bir nokta var mı?
Benim kişisel olarak ilgi alanımda olan bir diğer sektör de eğitim sektörü ve öğrencilerdir. Öğrenciler bildiğiniz gibi gelecektir. Bizim şirket olarak ve benim şahsen de yapmaya çalıştığımız önemli bir şey, akademisyenleri ve öğrencileri destekleyebileceğimiz samimi bir ortam yaratmaktır. Belki kulağa biraz saçma geliyor ama MSC Software, dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir öğrencinin yazılımlarını ücretsiz olarak indirip kullanabileceği tek şirket. Ancak bu benim için mantıklı olan şey. Yapmaya çalıştığım şey sadece müşterilerimizin aklında olan yazılımı değil ayrıca öğrencilerin aklındaki yazılımı da yazmaktır. Türkiye piyasasında gerçekleştirmek istediğim bir diğer proje de ilgili alanlardan profesörler ve öğrencilerle birlikte çeşitli ortaklıklar içinde olmaktır.
Bu hedeflerinizi gerçekleştirmek yolunda size başarılar diliyoruz. Teşekkür ederiz. Ben de teşekkür ederim.