Günümüzün dijitalleşen dünyasında iş modelleri de değişiyor, artık herşey deneyimle tanımlanıyor. Dassault Systèmes Bilgi Üniversitesi Mühendislik Bölümü’nde gerçekleşen derse konuk olurken, geleceğin teknoloji liderleri olmaya aday öğrencilere deneyim ekonomisi çağında ürün inovasyonunu ve dönüşen birlikte iş yapma şekillerini anlattı.
Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden biri olan 3DEXPERIENCE şirketi Dassault Systèmes, 4 Aralık günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya geldi, yeni teknolojilerin ve trendlerin deneyim ekonomisi çağını nasıl dönüştürdüğünü anlattı. Üniversitenin Santral İstanbul kampüsünde yer alan Bilgi Üniversitesi Mühendislik Bölümü’nde gerçekleşen derse konuk olan Dassault Systèmes Satış Yöneticisi İlker Tarkan, öğrencilere deneyim ekonomisi çağında değişen iş yapma şekillerini, üretim-tasarım süreçlerini ve öne çıkan teknolojileri aktardı.
İnteraktif bir ortamda gerçekleşen derse büyük ilgi gösteren öğrenciler sık sık sordukları sorularla İlker Tarkan’dan deneyim ekonomisine dair bilgilerini ve öngörülerini alırken, Tarkan 140’dan fazla ülkede 190 bin müşteriye çözüm sunan firmalarının sunduğu çözümleri de öğrencilerle paylaştı.
İlker Tarkan’ın “Product Development in Experience Economy- Deneyim Ekonomisinde Ürün Geliştirme” başlığıyla İngilizce olarak gerçekleştirdiği sunumun temel amacı; geleceğin teknoloji lideri veya IT müdürleri olma potansiyeli taşıyan gençlere deneyim ekonomisi çağında üretim, tasarım ve iş yapış şekillerinde dönüşümünü anlatmak ve onların da fikirlerini almaktı. Tarkan, sunumunda savunma, havacılık ve otomotiv sektörlerinden de örnekler verdi.
Tarkan, Dassault Systèmes olarak kendilerine bir 3 Boyutlu Deneyimler firması olarak konumladıklarını söylerken, “Ürünler artık tek başına bir anlam ifade etmiyor. Üretici ve tüketicilerin artık fazla bekleme lükslerinin olmadığı bir dünyadayız. Ürünleri mutlaka, son kullanıcı deneyimlerini ön planda tutarak geliştirmek gerekiyor. İşte tam bu noktada Dassault Systèmes çözümlerinin farkı ortaya çıkıyor.
En doğru kararları, ürün geliştirme sürecinin en başında alabilmek için de, firmaların tüm birimlerinin bu sürece dahip olup, tasarlarken ve üretirken sıfır hatayla çalışmanın yolu da üç boyutlu çözümleri kullanmaktan geçiyor. Geliştirdiğimiz yazılımlar; bir yandan fikirlerin üç boyutlu modellemesini yaparken, bir yandan da gerekli analizleri yaparak simülasyonları gerçekleştiriyor” şeklinde konuştu.
Yepyeni bir dil oluşuyor 3D’nin dili”
Tarkan, yaptığı sunumda üç boyutlu deneyimler sayesinde artık yepyeni bir dünyanın oluşmakta olduğunu söyledi. Tarkan, “Artık ortak bir dil var, bu 3D’nin dilidir. Biz 3D’yi farklı dili konuşan ve farklı kültürlere sahip birbiriyle anlaşmabilmeleri için kullanacakları ortak bir dil olarak tanımlıyoruz. Herşey esasında bir fikir ile başlıyor. Bu fikir önce bir kağıda veya ekrana dökülüyor. Daha sonra bu fikir üzerinde derinlemesine çalışılıyor. Analizler yapılıyor, üç boyutlu modellemeler oluşturulup simülasyonlar yapılıyor, üretim planlamaları dijital ortamda yapılıyor.
Sanal fabrikalar kuruluyor, uygulamalar yapılıyor, hatta daha da ötesi internet aracılığıyla son kullanıcının bu ürünleri üç boyutlu olarak deneyimlemeleri sağlanabiliyor. Böylece bir ürünün fikir aşamasından yeniden dönüşüm sürecine kadar olan bütün adımları, web tabanlı bir platform üzerinde, her adımı tamamen üç boyutlu olacak şekilde ve çok kısa süre içinde takip edilebiliyor. Kısacası 3D Experience insanların yaratırken, paylaşırken ve tecrübe ederken üç boyut dilini kullanmalarını, her zaman en doğru en güncel bilgiye ulaşarak işlerini geliştirmelerini sağlayan bir çözümler bütünüdür” dedi.
Otomotivde sıfıra yakın üretim hatası
Tarkan, sunumunda özellikle otomotiv sektöründen örnekler verdi ve bu örnekler öğrenciler tarafından ilgiyle dinlendi. Tarkan, şunları söyledi: “Dassault Systèmes’in sunduğu üç boyutlu deneyimler sayesinde, bir otomobilin tüm tasarım, prototip ve ürün test süreci 24 ay’dan 12 ay’a iniyor. Bir hayal gerçek oluyor; sanal prototip ve üç boyutlu modelleme teknolojileri ile üretim sürecinde sıfıra yakın üretim hatası elde etmek mümkün hale geliyor. Kendini bir ‘’üç boyutlu deneyimler şirketi’’ olarak konumlayan Dassault Systèmes, müşterilerine eşsiz deneyimler oluşturmalarında yardımcı olacak çözüm ve araçları geliştiriyor, onların tasarım ve üretim döngülerini en aza indirgiyor.
“Türkiye’de Ar-Ge’yi üç boyutlu teknolojilerden ayrı düşünemeyiz”
“Şirketlerin iş yapış tarzlarında büyük dönüşümler var” diyen Tarkan, bu dönüşümü şu sözlerle ifade etti: “Sabah işe gelen hiç kimse kendi başına çalışmıyor, herkes iş arkadaşlarıyla birlikte çalışmalar yapıyor, iş üretiyor. İnsanlar işlerini ancak ve ancak iş arkadaşlarına elektronik bağlantı kurduklarında yapıyorlar. Şirketlerin çalışanlarının da ilgili ve iş ilişkili sosyal gruplar şeklinde düzenlenmesi verimliliği de büyük oranda artırıyor”
Tarkan, öğrencilere Ar-Ge’nin önemine dair de bir mesaj verdi: “Sonuçta üç boyutlu yazılımlar bir üründeki olası hataların işin en başından önlenmesine yönelik önemli avantajlar getiriyor ve bu da tabii özellikle zamandan ve paradan tasarruf sağlanması anlamını taşıyor. Eğer Türkiye ekonomisi sağlıklı bir büyüme yakalayacaksa bunun yolu daha çok Ar-Ge yatırımı yapmaktan geçiyor. Bugün neredeyse tüm endüstrilerde Ar-Ge‘yi 3 boyutlu teknolojilerden ayrı düşünmek mümkün değildir.”