E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
“Müşterilerimizin yaptığı işi aynı şekilde yapmalarını sağlayan teknolojiler değil, geliştirmelerini sağlayan teknolojiler peşindeyiz.”
Tekyaz Satış ve Pazarlama Direktörü İlker ULUDAĞ, Etkin Proje Endüstri Yüksek Mühendisi Kemal SİDAR:
 
Yazılım lisanslarını müşterilerine hibe ile alma fırsatını sağlayan Tekyaz ve Etkin Proje işbirliği hakkında bilgi almak için Tekyaz Satış Ve Pazarlama Direktörü İlker Uludağ, Etkin Proje Endüstri Yüksek Mühendisi Kemal Sidar ile görüştük.
 
Etkin Projenin kuruluş amacı hakkında bilgi verir misiniz?
Kemal Sidar: Firmamız 2003 yılından beri Ar-Ge proje yönetim, konusunda faal. İçerisinde Ar-Ge ve inovasyon geçen tüm konularda hizmet veriyoruz. Bu ne olabilir bir şirketin Ar-Ge projesinin geliştirilmesi, finanse edilmesi, yönetilmesi, bir Ar-Ge merkezi kurulması, bir Ar-Ge departmanı, oluşturulması üniversite sanayi işbirliğinin sağlanması veya tamamen yeni bir fikrin dışarıdan şirkete enjekte edilmesi. Bütün bu konularda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda da yaklaşık 60 milyon dolar civarında bir proje yoğunluğu ile yıllık 200 civarındada müşterimiz var.
 
Etkin Projenin bu gününe baktığımızda 300’den fazla projeye imza attığı görülüyor bu projeler hakkında bilgi verir misiniz?
Kemal Sidar: Projelerimiz çok farklı sektörlerden mesela içerisinde yazılım projeleri de var sanayi projeleri de var,  sanayi tarafında tekstilden makineye kadar,  nano teknolojiden uydu iletişimine kadar farklı sektörlerde farklı boyutlarda projeler var. Fakat bu projelerin temel özelliği en azından Türkiye için yenilikçi bir mühendislik çalışması içermesi bu noktada bu tür desteklerden faydalanmak için kritik konu mutlaka ama mutlaka en azından Türkiye için yenilikçi bir ürün veya süreç ortaya çıkarılması ve aynı zamanda bunun mühendislik içermesi mühendislik olarak dediğimiz nokta bu işin analiz, simülasyon, modelleme gibi süreçlerden geçmesi gerekiyor. Belki bu noktada Tekyaz’la olan işbirliğimize de gelmemiz lazım, şimdi biz şirketleri analiz, simülasyon ve mühendislik modellemesine yönelttiğimiz zaman şirketlerin bunu kağıt üzerine veya kaba dizayn yapmasına imkanı yok bunun için belli mühendislik yazılımlar kullanması lazım. Bu da bazı şirketlerde var, bazılarında yok, bazılarında var ama yetersiz, tabi bu yazılımları almak içinde TÜBİTAK gibi KOSGEB gibi desteklerin sağladığı imkanları kullanmak doğru oluyor.  Şirketler için bizde bu noktada arayış içindeyken Tekyaz’la tanıştık, iki şirketinde kendi alanında lider olduğuna inanıyorum,  onlar mümessili oldukları ve verdikleri eğitimlerle sektöre hizmet ederken,  bizde hem projelerin yönetimi hem de Ar-Ge fikirlerinin doğması konusunda hizmet ediyoruz. Bu iki konu bir araya geldiği zaman biz mühendislik yazılımını önerirken Tekyaz da mühendislik yazılımını uygulayıp satıp eğitimini verdiği zaman çok ciddi ve katma değerli bir ortaklık ortaya çıktı.
 
Verdiğiniz Ar-Ge ve inovasyon eğitimlerinizin müşterilerinize nasıl katkıları oluyor?
Kemal Sidar: Aslında dünyada belki 15 senedir bize göre ateşin bulunmasından beri inovasyon önemli bir konu.  Ama Türkiye’de inovasyonu ele alırsak belki 5 senelik bir geçmişi vardır. Özellikle KOBİ ölçeğinde 2-3 senelerden bile bahsedebiliriz. Durum böyle olunca da şirketlerin bazı şeyleri sıfırdan öğrenmesi problemli. Çünkü rekabet ettiğimiz Batı hatta Çin, Uzakdoğu bu işleri çoktan çözmüş ve belli şeyleri kat etmiş. O nedenle de birileri dışarıdan bu şirketlere Ar-Ge nedir, inovasyon nedir ürün inovasyonu nedir?,  hizmet inovasyonu mühendislik çalışmaları, Ar-Ge’deki basit noktaları buradaki projelerinin isminin nasıl olacağını bilmesi gerekiyor. Bizim eğitimlerimizin katkıları da buradan başlıyor aslında. Mevcut bir Ar-Ge departmanı veya hiç olmayan bir Ar-Ge oluşturmak, bunu sistematik hale getirmek, şirketi analiz edip destek alabilecek kurumları belirlemek bu işte yurt olabilir, içi yurt dışı olabilir. Daha sonrada Ar-Ge mekanizması oluşturup bunu raporlanabilir şekilde müşterilerimize teslim etmek.
 
Şirketlerinizin destek ve harcamalarını ele aldığımızda Etkin Proje harcamalarını nasıl paylaşır ve ilgili oldukları riskleri nasıl karşılar?
Kemal Sidar: Belki onu şöyle ele almak lazım, bildiğimiz gibi şirketler Ar-Ge yapıyorlar veya yapmaya çalışıyorlar. Tabi önlerinde riskli bir süreç var. Çünkü yeni bir ürün geliştirmek riskli bir konu çünkü nereye gideceğini bilmiyorsunuz, bunun yanında maliyetli bir konu çünkü bir yazılım almanız gerekiyor, kalıp masrafı yapmanız gerekiyor, mühendis istihdam etmeniz gerekiyor, ek maliyetler danışmanlıklar almanız gerekiyor.  Şimdi yurt dışında uygulanan Türkiye’de de yaklaşık 90’ların ortasından beri TÜBİTAK tarafından uygulanan ve son dönemde gelişmiş bazı fon kurumları aracılığıyla bu riskler paylaşılıyor. Örneğin bu nedir?  TÜBİTAK’ın destekleri var. 1507-1051 gibi farklı kodlarda programlar var. Bu kodlu programlara projenizle başvurduğunuz zaman; bir projenizi teknik olarak inceliyorlar. Proje kapsamında çalışmalarınızı inceliyorlar, böylece geliştirmedeki eksiklerinizi daha aza indirmiş oluyorsunuz, iki yaptığınız harcamaları örneğin bir SolidWorks lisansı alacaksınız veya bir kalıp masrafı yapacaksınız bununla ilgili harcamalarınızı da %50’den,% 75’ e kadar hatta eş finansmanla %100’ün üzerinde bile hibe ve faizsiz kredi imkanlarıyla desteklemek mümkün oluyor.
 
Tekyaz ile yaptığınız işlerden bahsedebilir misiniz?
Kemal Sidar: Tekyaz ile Etkin Proje farklı alanlarda hizmet vermesine rağmen birbirini tamamlayıcı nitelikteler. Biz nasıl proje yönetimi, risk ve maliyetleme finansmanında çalışıyorsak Tekyaz’ın da mühendislik yazılımları çözümleri var. İlker beyde bahseder zaten biz müşterilerimize bahsettiğim gibi bir Ar-Ge yapabilmeniz için mühendislik yazılımını almanız, uygulamanız, öğrenmeniz gerek dediğimiz aslında bu hem bilimsel anlamda şart hem de desteklerden faydalanmak için burada Tekyaz devreye giriyor. Tam tersi durumda da örneğin Tekyaz’ın müşterisi böyle bir yazılım kullandığında otomatik olarak bir Ar-Ge işi tetiklenmiş oluyor orda da biz devreye giriyoruz. Bu Ar-Ge’yi hem finanse etmek hem de riski yönetmek anlamında iş birliği oluşturmuş oluyoruz.
 
İlker Uludağ: Bizim ülkemiz açısından çok önemli şu an ülkemizin% 98’e yakını KOBİ seviyesindeki sanayiler tarafından yapılıyor. İthalat ve ihracat açsından baktığımız zaman; maalesef ithalat ihracatın çok çok önünde o yüzden bu ülke de her geçen gün büyüyen bir açık veriyor. Devlette çıkarttığı bütün bu desteklerle özellikle bir Ar-Ge projesine destek veriyor. Çünkü bir Ar-Ge projesi yaptığınız zaman aslında yaptığınız şey yurt dışından gelen bir ithalatın önüne geçecek bir makineyi bu ülkede yapmak, beklide ikna şansı sağlayacak beklide yeni inovatif ürünler geliştirilecek. Ülkenin çıkış noktası bu noktada firmalara bütün işi yüklersek yani bir KOBİ’nin bütün bunları tek başına yapmasını beklersek buda olmaz bunun yan destekleyici faktörlerinin gelişmesi lazım bunlardan biriside yazılımlar ve bunların etkin bir şekilde firmalarda kullanılmasını sağlamak. Çünkü normalde bu firmalar işlerini bir şekilde yaparlarken bu bahsettiğimiz ileri mühendislik yazılımlarını kullanmaya başlayınca ister istemez yaptıklarını çok daha kolay yapar hale geliyorlar. Bu teknolojinin içinde yüzmeye başlayınca bir anda fark yaratacak fikirlerini uygulamaktan çekinmemeye başlıyorlar.  Bazı teknolojiler var şunu da deneyelim, bir de bunu yapalım acaba şöyle yapsak ne olur? Gibi soruları daha korkmadan yapar hale geliyorlar. Tabi sadece yazılımı alınca da olmuyor. Birde arkasından bunu çok iyi bir şekilde teknik destek ve eğitimle desteklemek gerekiyor. Türkiye’deki firmalar dünyayla yarıştığına göre bunu da bu firmalara dünya kalitesinde sunmamız gerekiyor. Biz geçen sene firmamızda sadece Ar-Ge projelerinde desteklenmesi üzere bir Ar-Ge departmanı kurduk. Bu Ar-Ge departmanı firmaya normal yazılım satışı yapıldıktan sonra normal bir ticari alışveriş gibi olabilir. Bu alışverişin hemen arkasından o firmayı ele alıp o firmanın yapmak istediği Ar-Ge projesinde ihtiyaç duyduğu analizler veya diğer ileri mühendislik uygulamaları ile çok ciddi bir eğitim veriyor. Üniversite seviyesinde eğitimler vererek biz bu firmaların kendi başlarına bu tip Ar-Ge faaliyetlerini yapabilir hale gelmesini sağlıyoruz. Yani karşısına bir proje çıktığında hizmet almanın yanında aksine her an inovasyon yapmaya hazır, her an bir şeyler geliştirmeye hazır hale getirmeye çalışıyoruz, o yüzden sadece yazılım satışı kısmında oradaki mühendislerin veya tasarımcıların Ar-Ge için uğraşan herkesin bu programları bu teknolojileri dünya seviyesinde kullanmasını sağlıyoruz.  Bunun sonucu ne oldu sadece geçen sene yaklaşık 70’e yakın çok ciddi Ar-Ge projesi gerçekleştirdi. Tekyaz firmalarında bunun için çok daha üst düzey mühendislik yazılım vermesi gerekiyor. 70 tane yüksek seviyede yazılımla birlikte biz Avrupa ikincisi olduk yani Avrupa’nın kendi SolidWorks gibi çok yaygın tüm dünyada satılan yazılımın bir normal standart tarafları var ama bir de yüksek mühendislik tarafları var bu yüksek mühendislik tarafları Türkiye’de geçen seneki satış arazi ile bütün Avrupa’ya bakıldığında Avrupa üçüncüsü oldu. Ben bunlara geriye dönüp baktığım zaman yüzde elliye yakını veya yüzde elliden fazlası TÜBİTAK ve benzeri destekler vasıtasıyla oldu.  Demek ki hepsi bir bütün, destek olmazsa kolay değil. Destek alsanız programı almayı becerseniz bunu kim kullanacak, nasıl kullanacak, kullanabilecek mi?  Sorularının cevabı da soru işareti ama bence biz bu birliktelikle bunu bugün tamamlamış oluyoruz. Bu gün bir KOBİ  “yaa bende Ar-Ge yapmak istiyorum neler yapmalıyım?” dediğinde şu konuda sırtını rahatlıkla dayayabilir.  Diyebilir ki destekse destek var, o destekler çeşit çeşit nasıl faydalanacağım,  o desteğe girdiğim zaman nasıl maliyetlerle karşılaşacağım acaba doğru ön görebilecek miyim, hesabım doğru çıkacak mı? Bu konuda etkin projenin tecrübesi çok fazla onlar onları o tarafta rahatlatacak bizim tarafa geldiklerinde bu kadar ciddi yatırımı yaptığı zaman teknolojiye bu teknolojiyi kullanabilir miyim,  acaba? Sorusunu da artık duymayacak çünkü biz bunu çok defa yaptık. Çok rahat o tarafta da bize rastlandığı zaman biz aslında firmaları artık. Ar-Ge yapmak bir şeyler geliştirmek için her türlü taraftan desteklemiş durumdayız. Şimdi artık firmalar sadece niyetlenmesi yeterli diye düşünüyorum bunu da biz Tekyaz olarak sadece ticari kaygılarla değil bu ülke için misyon ruhu ile yapıyoruz o yüzdende bütün bu birliktelikleri her gün araştırıp geliştirmeye çabalıyoruz.
 
Tekyaz ve Etkin Proje İş birliği nasıl doğdu, nasıl gelişti?
İlker Uludağ:  Gelişimi şu şekilde Etkin Proje bizim her türlü seminer ve benzer organizasyonlarımızda yanımızda bulundurduğumuz bir kurum. Çünkü biz özellikle hep Ar-Ge yenilikçi tasarımlar, mühendislik çözümler her yerde bunu vurgulamaya çalışıyoruz bizim fark yaratmaya çalıştığımız nokta bu insanların yaptığı işi aynı şekilde yapmalarını sağlayan teknolojiler değil geliştirmelerini sağlayan teknolojiler peşindeyiz.  Ve haliyle de bütün bu devlet destekleri Avrupa birliği projeleri bir sürü destekler var bunların hepsinden de faydalandırmak istiyoruz.  Özellikle Ar-Ge yapmak isteyen bu kabiliyeti olan firmaları bunları en başta hak eden firmalar sırf bilmedikleri için hatta inanılmaz derecede yoğun çalışmaktan dolayı göremedikleri için kaçırdıkları bu imkanları onlara verip onların hayatını kolaylaştırmak istiyoruz. O yüzden bu birliktelik büyük ihtimalle bu şekilde güçlenerek devam edecek.
 
Tekyaz’ın müşterilerine sağladığı imkanlar nelerdir?
İlker Uludağ:  Bu gün Tekyaz olarak baktığınız zaman çok ciddi bir eğitim departmanı var bu yazılımların kullanımına yönelik firmanın ihtiyaç duyduğu çözüme göre çeşit çeşit eğitimler ve özellikle makine sektörüne hedeflediğimiz ürünlerimiz var. Burada aklınıza gelebilecek her türlü makinenin yapımında ihtiyaç duyulabilecek çizim olsun, çizim sonrasında bu makinelerin sanal ortamda testte olsun gerekirse gerçek hayatta ölçüm kontrolleri anlamında da testlerinin yapılabilmesi ile ilgili destek kaydediyoruz. Ülkemiz aynı zamanda dünyanın önde gelen kalıp ülkelerinden biri çok ciddi kalıplar yapılıyor.  Ülkemizde kalıp konusunda da çok ciddi gelişmeler var o anlamda da kalıpçılığı da ilk günden beri destekleyen o konuda çok ciddi yazılımları olan cadcam yazılımları ve yüksek teknoloji üretim makineleri destekleyen yazılımlarımız var. Özellikle son dönemde giderek artan 5 Eksen CNC tezgahlar yatırımlar bu ülkede artıyor. Ayrıca çok eksenli makineler bütün bunların hepsini destekleyen ve etkin bir şekilde kullanmalarını sağlayan yazılımlarla müşterilerimizi destekliyoruz.
 
İlker Uludağ:  Markalardan bahsedersek; bu gün Türkiye’de sende yaklaşık bine yakın lisanla satışı yapılan SolidWorks yazılımımız var, bunu destekleyen Solidcam ve Cimatron gibi kalıpçılık sektörüne yönelik destekleyici çözümlerimiz var.  Ve tabi firmaların ihtiyacında birde şöyle bir enteresan bir detay var; bu yazılımlar bu firmalara kolayca gidebiliyor ve daha sonra bunun sürdürülebilirliği için eleman istihdamı da çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Biz Tekyaz olarak örneğin SolidWorks yazılımının Türkiye’deki eğitim kurumları proje disbiritörlüğünüz, bu bir tek bizde olan özel bir imkan bunun amacı da Türkiye’deki meslek lisesinden üniversitelere kadar bütün bu makine fakültelerinden tutun bir çok okula kadar yazılımlarımızın yaygınlaştırılması oradaki öğrenciler tarafından kolayca kullanılması gibi amaçlar için yaptığımız çalışmaları desteklemek için ve biz en fazla enerjimizi ticari işletmelere veriyormuş gibi gözükmede aslında arka tarafta bir o kadar enerjimizi de bu işin gelirliğini sağlayacak olan eğitim kurumlarına hatta yeri geldiğinde özel kurslar veren özel eğitim kurslarına kadar enerjimizi harcıyoruz. Yani bu gün internete girip bakıldığında sağladığımız yazılımlarda şunu çok rahat gösterebiliyoruz. Nitelikli eleman aradığında firmalar bu günün Türkiye’sinde çok rahat bu elemanları bulabiliyor.
 
Tekyaz ve Etkin Proje müşterilerinden örnekler verebilir misiniz?
İlker Uludağ: Değişik sektörlere hitap ediyoruz demiştik.  Bu gün Türkiye’nin en büyük makine üreticilerinden bir Durmazlar bir Baykal bizim A’dan Z’ ye bütün yazılımlarımızla donatılmış müşterilerimizden biri ve bu firmalar yaklaşık olarak 10 yıla yakın zamandır bizimle çalışıyor. Ve biz bunların içine girdiğimizde belki acaba olur mu,  olmaz mı? Diye başlayan ama bütün bu eğitim ve desteklerle bu gün tamamen bu çözümler üzerine standardize olmuş şirketler kalıp sektöründe. Sektöre baktığımız  zaman Türkiye’nin önde gelen kalıpçılarından Tekiş bugün bizim bütün çözümlerimizi kullanıyor. Ve onlarında liderliğinde kalıp sektöründe birçok firmada yaygınlaşmasına yardımcı oluyoruz. Ar-Ge anlamına geldiğimiz zamanda da bu gün sadece İstanbul’da değil Konya’da, Ankara’da ve Bursa’da da bir çok firmayla çalışma imkanı sağlıyoruz. Çünkü Türkiye’de bu iller yani sanayinin merkez olduğu bütün illerde ofisimiz var. Konya’ya gittiğinizde ekmek fırını yapan  diye bir firmaya karşılaşıyorsunuz ve içeri girdiğinizde SolidWorks de çizimlerini yapan daha sonra akış analizi programlarıyla fırının nasıl ısındığını kontrol eden  bunu daha sonra termokopulu sistemlerle ölçümünü yapan bir şirketle karşılaşıyorsunuz.  Bu yapının oluşmasında da Tekyaz’ın özellikle Konya ofisindeki ekibin çok ciddi desteği ve faydası oluyor.  Yani o yüzden bu tip teknolojiler sadece İstanbul’a özgü kalmıyor bu sayede bütün illerde olabiliyor. Örneğin iki hafta önce Diyarbakır, Dicle Üniversitesi’nde bir seminer yapıyorum, seminere geldiğim zaman SolidWorks’u acaba ilk defa mı anlatıyorum, ilk defa mı gösteriyorum? Diye düşünürken bir fark ediyorum ki, Dicle Üniversitesi’ndeki öğrenci arkadaşlar bu güne kadar gezdiğim onca Üniversitelerden çok daha önde SolidWorks bilgisinde ve onun üzerinde üstelik mühendislik uygulamalar yaparken karşılaşıyorum. O yüzden aslında Türkiye’nin her noktasında bu teknolojiler sayesinde çok ciddi seviyeye gelmiş, çalışmak içinde hazırlanan önemli bir nitelikli eleman kaynağı da geliyor. Bunlara ufakta olsa bir katkımızın olması bizi her zaman mutlu ediyor.
 
Kemal Sidar: Ar-Ge projeleri gizli projeler olduğu için ismen birebir vermek doğru olmaz. Ama yinede ilgi çekebilecek birkaç tane detay verebilirim. Aslında bizim bütün projelerimiz Türkiye’de ilk kapsamında ele alınıyor. Türkiye’de ilk gaz sızdırma yüksek güvenlikli laboratuarlar için geliştirilen kapı. Müşterilerimiz bu kapı sayesinde kuş gribinden, AİDS’e kadar bir çok çalışmayı Türkiye’de yerli olarak üreterek laboratuar ortamlarında denemesi mümkün olabilecek, bunun yanında otomotiv yan sanayide en önemli müşterilerimizden bir tanesi ileri teknoloji ve enjektör sistemi geliştirdi. Bu destekler sayesinde, başka bir müşterimiz akıllı ve sensor teknolojisi ile geliştirilmiş yeni nesil çip sistemi koruma sistemi geliştirildi ve şu an bunun ihracatına başladı. Bunun gibi farklı sektörlerden gizlilik sebebi ile çok detaya giremediğimiz ama hem mühendislik içeren hem de aslında sizinde gazetelerde belki bir yıl sonra gördüğünüz “aa bunu da yapmış” dediğiniz ve bizim bunu bir buçuk yıl önceden bildiğimiz projeler var. Tabi en çok ilginin olduğu taraf yazılım ve makine sektörü ki yaklaşık %30-35 yazılımla yine %30 civarında makineden projeler geliyor. Tabi burda yazılımın yeniilikçi tarafının ağır basması  ve makinanın Türkiye’sde çok büyük bir geçmişinin olmasından dolayı bize gelen desteklere baktığımız zaman şirketlerin yoğunluğu makine ve yazılımdan geliyor bunun için bizde  yaptığımız işlerin çoğunluğunu o tarafta yapıyoruz.
 
2011 Tekyaz ve Etkin Proje olarak değerlendirebilir misiniz?
İlker Uludağ:  Tekyaz olarak bakarsak dünyada aşikar olan bir kriz var. Bu krizin etkileri giderek dağılıyor ve bunu görebiliyoruz. Biz 2011 yılını özellikle  bir Ar-Ge yılı olarak görüyoruz ve karşılaştığımızı her müşteride Ar-Ge çalışması var, TÜBİTAK desteği ve ona benzer bi çalışmayı araştırdığını görüyoruz. Bence 2011 yılında Ar-Ge yapan şirketler kazanacak. 2011’de bu anlamda önemli bir hız  faktör olacak
 
Tekyazın gelecek planları nelerdir?
İlker Uludağ:  Teknolojik yazılımlara bu gün bakıldığında daha çok yazılım ağırlıklı  bir şirket. Ama dışarıya olan servis hizmetleri imkanları artarak bir takım hızlı poşetleme cihazlarının satışı ve bunlarla ilgili servis merkezi kurulacak. Bunun dışında dışarıya bir takım mühendislik himzeti de vermeye başlıyoruz. Çünkü bu işi yaygınlaştırmak istiyoruz ve bunda önemli bir alıştırma evresindefirmalar önce ufak ufak hizmet alarak başlıyorlar. Daha sonra daha çok cesaret bulup kendi bünyelerinde bu işe başlamak istiyorlar. Bizde bu cesareti vermek için hemen hemen her müşterimizin 2011 de artan arge çalışmalarına destelk vermek amaçlı bi proje hi,zmeti verme çalışmamız var bu 2011 de iyice gelişecek.
 
İşbirliği oluşturuduğunuz noktalar lansmanlarınız nelerdir?
İlker Uludağ:  Şu an da mesela Etkin Proje ile birlikte Türkiye’nin il il hatta İstanbul’un ilçe ilçe sanayi bölgelerinde direk müşterilerimze giderek bilgilendirme seminerleri yapıyoruz. Bu seminerlerde teknolojinin geldiği son noktaları, müşterilermizin bu teknolojileri nasıl kullandığı,  ne noktada işlevi hızlandırdığı, ne noktada destek aldığı, bu destekler zor mu, kolay mı? Bunları tartışıyoruz ve firmalarla birlikte karşılıklı soru cevap şeklinde seminerler düzenliyoruz. Ve bunların sayısını mümkün olduğu mertebe sıklaştırıyoruz. 2011de bu sıklıklarının artacağı yıllardan biri olacak.  Bildiğim kadarıyla bir çok yeni destekte sürekli gündeme geliyor ve ben bunların hepsine hakim değilim ama devletin de bu isteklerini arttırıcı faaliyetleri var.
 
Paylaş Tweet Paylaş
3806 kez okundu
RÖPORTAJLAR
FusTech360 Yetkilileri ile Fusion 360’ın Değer Önerisini Konuştuk…
Bugün Pandeminin ilk yılının sonlarına doğru faaliyete geçen Fusion 360 Yetkili İş Ortağı FusTech360 Şirketi yetkililerine Fusion 360’ı sorduk. Şirketi pandemide kurdukları i&ccedi DEVAMI...
Metal Eklemeli İmalatta digiMODE’dan Tam Destek
Sahip olduğumuz 20 yılı aşkın tecrübe ile şunu biliyoruz ki; ihtiyaçlarınızı iyi bilmek çok önemli. digiMODE olarak size ihtiyaçlarınızı belirlemede ve yatırım yapacağ DEVAMI...
Mimarlıkta Robotik Tasarımlar ve 3D Baskı Dönemi Mx3d Ceo’su Velden: “Amacımız; Gelecekte Neler Olabileceğini Göstermek”
Kalebodur’un mimarlığın gelişimine katkı sunmak ve genç mimar adayları ile sektörün önemli isimlerini buluşturmak amacıyla başlattığı ‘Kalebodur’la Mimarlar DEVAMI...
Hexagon Metrology, 2. Kalibrasyon Merkezini Bursa’da Açtı
Sayın Levent Bey Bize Kendinizi Anlatır Mısınız? Levent Yeşilbağ: 1987 yılında ODTÜ Makine Mühendisliğinden mezun olduktan sonra MNG Tesisat Ankara da çalışma hayatına başla DEVAMI...
ZUKEN E3 Series Yetkilileri ile WIN EURASIA 2018 Söyleşisi
CPV(Consulting Products Visions)’nin Türkiye mümessilliğini yaptığı ZUKEN firmasının Genel Müdür’ü Joachim Frank ve Ürün Planlama Müdürü DEVAMI...
“Üretimde Yeni Dönemi Konuşuyoruz” Etkinliklerimizle Beklediğimiz Sonuçları Almaktan Dolayı Mutluyuz”
  Dergimizin bu sayısında, Autodesk Türkiye Ülke Lideri Murat Tüzüm ile söyleşi gerçekleştirdik. Kendisinden Autodesk faaliyetleri hakkında geniş bilgi alır DEVAMI...
Güneş enerjisiyle çalışan Aruna Görücüye Çıktı
    Türkiye Ağustos 2015’te, ülkenin ilk 4 kişilik güneş enerjili arabası “ARUNA” İTÜ maslak kampüsünde sponsor firm DEVAMI...
MUBITEK Genel Müdürü Mustafa BİNTAŞ: “Çalışanlarımızın % 80’inin İlk İş Yeri Mubitek”
    Dergimizin bu sayısında, Mubitek Firmasından Mustafa Bey ile ileriye dönük projeleri ve sektör hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. DEVAMI...
Teknoloji, Trend, Gelecek: Laser ile Metal Eritme, Yani Katmanlı Metal Üretim, Daha Fazla Endüstriyel Uygulamayı Fethediyor
3 Boyutlu yazdırma teknolojileri geleceğin üretim metotlarını değiştiriyor.  Günümüzde üretim yöntemleri arasında heyecan yaratan bir şey va DEVAMI...
Tecrübe ve Takım Ruhu 4B Mühendislik Çatısı Altında Birleşti
  Eray ERTEN ile yeni kurmuş oldukları 4B Mühendislik’in hedefleri, sunduğu hizmetler ve Kalıp sektörün&uum DEVAMI...
Şan Akademi ve TekYaz İşbirliği ile, Sektör Gelişmeye Devam Ediyor
  Şan Akademi Eğitim ve Proje Müdürü Pınar Yusuf ile sektörün geleceği, planladıkları projeler ve  TekYaz ile sürdürdükleri akadem DEVAMI...
Azmin Zaferi İşini Sevmekle Başlar
Bu sayımızda Erdal Fırat ile Erdal Fırat Mühendislik Ltd. Şti. hakkında söyleşi gerçekleştirdik. Öncelikle Bize Kendinizi Tanıtır Mısınız? 1975 doğumluyum. e DEVAMI...
“NVIDIA Olarak Tüm Lider Global Yazılım ve Donanım Firmaları ile Çalışıyoruz
NVIDIA Türkiye Profesyonel Çözümler Grubu Ülke Müdürü Oğuzhan OĞUZ ile yaptığımız röportajda sektörden ve NVIDIA’nın Türkiye& DEVAMI...
“50.yıla Özel, Oyunları Değiştirecek Bir Teknoloji Geliştiriyoruz, Hedefimiz Bir Mühendisin Beş Misli Daha Verimli Çalışması”
Bu sene 50.yılını kutlayan simülasyon ve analiz yazılımları firması MSC Software Başkanı ve CEO’su Dominic Galello ile firmanın Türkiye’deki tek yetkili temsilcisi Eksen M&uum DEVAMI...
Wacom Türkiye Pazarındaki Varlığını Güçlendiriyor
Wacom Japon  firmasının Avrupa da ki Ürün Müdürü Guido Möller ile  İstanbul Design Week’de yaptığımız röportajda Wacom’un Türkiye DEVAMI...
Polat Makina 30 Yılı Aşan Tecrübesi ile Önce AR-GE Diyor
1993 yılında Anonim Şirket çatısı altında sürdürmeye başlamış, ve sadece Türkiye’nin değil, sektöründe dünyanın başarılı şirketlerinden biri haline gelmiş DEVAMI...
Kaynak ve Eğitim Sektöründe SolidWorks: Gedik Holding
Müşteri hikayemiz için Pendik'e gittik ve Gedik Holding ile SolidWorks üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Firmalarının makina ve kaynak sektörlerinde Solid DEVAMI...
Tekstil, Orman Ürünleri, Gıda ve Tarım Sektöründe SolidWorks: Canmaksan Müh. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.
Bugünkü müşteri hikayemiz için İnegöl’e gittik ve CANMAKSAN® ile SolidWorks üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Firmalarının Tekstil, Orman, DEVAMI...
SolidWorks Sayesinde Çizdiğimiz Ürünle İmal Ettiğimiz Ürün Hep Tutarlı Oldu
Bugün şimdiye kadar röportaj yaptığımız firmalardan çok farklı eğitim, kültür, eğlence ve oyun sektöründe faaliyet gösteren bir SolidWorks kullanıcısını si DEVAMI...
“Esprit ile Tezgahımızdaki İnsan Gücüne Dayalı Enerjiyi, Teknolojiye Dayalı Ürüne Dönüştürdük”
Sıraç Alyans Firma Sahibi Hüseyin Köle: Ağır sanayi CAM yazılımı programı gibi görünen ESPRIT’e yıllar önce geçiş yapma kararını veren ve Türki DEVAMI...
“SolidWorks ile Sınırları Kaldırarak Büyük Adımlar Attık”
Arçelik, Beko, Vestel, Candy, Electrolux, AEG ve BSH gibi firmalara mutfak fırınları için ön kapak ve cam üst kapak menteşeleri üreten Atasan Metal, son dönemde ge DEVAMI...
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM