Dijital çağ, kuruluşlar ve çalışanlar için birçok yeniliği beraberinde getirdi. Yeni bir çalışma ekosisteminin başlamasına neden olan hibrit düzeni, kim, nerede, ne zaman ve nasıl çalışıyor sorularını öne çıkardı.
Çoğu işveren çalışanlara bölünmüş haftalık, ihtiyaç, hafta hafta paylaşım, vardiyalı çalışma ve karma modelini seçme imkanı sunuyor. Yeni dönemde çalışanlar iş- özel yaşam dengesi ve aile faktörüne hassasiyetle yaklaşan şirketleri tercih ediyor.
Uzaktan çalışma deneyimi her iki taraf için de kazan&kazan düzenlemelerine olanak tanıyor. İşverenler çalışanların katılımını, işbirliğini ve üretkenliğini en üst düzeye çıkaran sürdürülebilir çalışma koşulları yaratmak için yeni model arayışlarına devam ediyor. Halihazırda hibrit ve karma model uygulayan şirketlerin sayısı yüzde 40’ı geçti. Pandemi sonrası iş esnekliğini önemseyen kuruluşlar çalışanlarda ortaya çıkan yeni eğilimleri dikkate alarak 5 farklı hibrit çalışma modelini teşvik ediyor. Esnekliğin ön planda olduğu tercihler, bölünmüş haftalık, ihtiyaç, hafta hafta paylaşım, vardiyalı çalışma ve karma modellerinden oluşuyor. Araştırmalara göre şirketlerin yüzde 80’inden fazlası esnek çalışma modeline sıcak bakıyor. Yeni dönemde çalışanlar, iş- özel yaşam dengesi ve aile faktörüne hassasiyetle yaklaşan çalışma düzenlemesi bekliyor.
“Uzaktan çalışma zaman ve enerji tasarrufu sağlıyor”
Yeni iş dinamiklerini değerlendiren Champs Kurucu ve Yöneticisi Mahir Tüzün hemen hemen tüm şirketlerde hibrit ağırlıklı karma bir model uygulandığını vurguladı. Hibrit modelin çalışana trafikte enerji ve zaman tasarrufu sağladığını bunun yanı sıra ebeveynliğin çoğu şirkette yeni çalışma modelini şekillendirdiğini aktaran Tüzün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Uzaktan çalışma ortamlarının esnekliğini deneyimleyen pek çok kişi ofise geri dönmek istemiyor. Özellikle iş-özel yaşam dengesi öncelikli çalışanlarla, çocukları okula dönemeyen anneler hibrit çalışma modelini tercih ediyor. Aile sorumluluklarını desteklemek isteyen şirketler tamamıyla evden çalışma opsiyonunu da çalışanlarına sunuyor. Bunun yanı sıra, çalışan trafiğe girmeyerek yolda geçen süreyi tamamen ortadan kaldırıyor. Bu sayede yüzde 30’un üzerinde verimlilik artışı sağlıyor. Esneklikten yararlanan ve kapsamını genişleten kuruluşlar yetenekleri çekmek, rekabette üstünlük sağlamak ve iş hedeflerine ulaşmak için oldukça avantajlı durumda. Harekete geçmemek risk yaratır.”
“Kurumlar, insan merkezli iş tasarımını benimsemeli”
Pandemi sonrası, hibrit çalışma dönemi için bir iş yeri stratejisi oluşturma zorunluğunu işaret eden Mahir Tüzün, yapılması halinde insanlar ve firmalar için kazancı beraberinde getiren ipuçları verdi. Hibrit ve uzaktan çalışmanın geleceğini değerlendiren Tüzün, şu noktalara değindi: “Kurumlar, insan merkezli iş tasarımını benimsemeli. İşverenler çalışanları, çalışma ortamları üzerinde daha fazla kontrol sahibi yaparak daha üretken hale getirmeli. Hibrit çalışmanın faydalarını en üst düzeye çıkarmak için organizasyon kültürü geliştirilebilir. Yöneticiler hibrit bir çalışma ortamında çalışanları denetlemek için ihtiyaç duyacakları becerileri geliştirmeli. En önemlisi de kısa vadede hibrit çalışmayı optimize etmek ve uzun vadede kurumsal refahı artırmak için gereken teknolojilere ve uygulamalara öncelik verilmeli. Çalışanların dijital gelecekte ihtiyaç duyacakları beceri ve yetkinlikleri belirleyerek, onların gelişmesine destek olunmalı.”