Amerika’da yatırım yapmış ve başarılı olmuş işadamlarının deneyimlerini paylaştığı seminere New York Barosu Avukatı Mehmet Fırat Polat, New York Barosu Avukatı Remzi Güvenç Kulen, Mali Müşavir Michael Halajian ve Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur katıldı. 

 

Seminerde; Amerika’da çalışma ve yatırım amaçlı vize uygulamalarından ihracat risklerinin önlenmesine; ticaret şirketler hukuku, göçmenlik hukuku ile çok uluslu şirketlerde muhasebe kayıtlarından, ABD’de oturumun doğurduğu vergisel mükellefiyetlere kadar birçok konu gündeme geldi. Ayrıca yasal izinler, hukuki ve lojistik süreçler ile yoğun rekabet ortamının pazara girişte en çok karşılaşılan güçlükler olduğu vurgulandı. 

 

Sahip olduğu 320 milyon tüketicisi, ileri teknoloji, alt yapı ve işgücünün yanı sıra; gelişmiş hukuk sistemi ve ticari marka koruması Amerika pazarını cazip kılan en önemli nedenler arasında yer alıyor. Doğrudan pazara girmenin yolu ise şirketleşmeden geçiyor. Şirket türleri, ortaklık ve risklerden korunmanın yollarının tüm ayrıntılarıyla anlatıldığı seminerde, gerçek hayattan örnekler de ihracatçılarla paylaşıldı. Amerika pazarında başarılı olmak için öncelikle pazarın çok iyi tanınmasının gerekliliğine dikkat çekildi. 

 

Global pazarlarda hızla gelişimini sürdüren ve dünya markası olma yolunda ilerleyen Simit Sarayı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, dünyanın birçok ülkesinden sonra Amerika pazarına girerken dikkat edilmesi gerekenlerini, deneyimleriyle birlikte ihracatçılara aktardı. Okutur, ‘bakery’ pazarının büyüklüğünün ABD’deyi kendileri için cazip kıldığını belirterek, ülkede yaygın olan ‘value for money’ (ulaşılabilir fiyat ve paranın tam karşılığını almak) anlayışının Simit Sarayı’nın büyüme hedefleriyle birebir örtüştüğünü söyledi.